Likya yolu tarihi geçmişi nedeniyle ismini aldığı Likya (ışık ülkesi) uygarlığına ev sahipliği yaptığı için yolunuzun üzerinde bir çok antik kent kalıntısını görmeniz münkün bunlar Patara, Olympos, Myra, Simena, Xantos gibi yirmiye yakın yerleşkedir bunları aşağıda parkur bilgilerinde anlattığım için ve "Likya Yolu Antik Kentler Haritası" başlıklı ayrıca bir konu açarak her antik kent hakkında tek tek bilgi verdiğim için burada tekrar yazmak istemedim buraya kadar gelmişken Gelidonya fenerini görmeden olmaz, yolu tek seferde bitirmek bir ay süreceği için burada size uygun olanları seçebilirsiniz. Amacınız haftalık on günlük kamp tatili ise bu yolculuğa çıkmaya değer. Yolunuzun üzerinde hem denize girip dinlenirken yolculukta tarihin izlerine eşlik edeceksiniz eğer doğa yürüyüşü ve kamping olayını da seviyorsanız Likya yolu tam size göre.
Fethiye Ölüdeniz'den başlayan parkurumuz Kelebekler vadisine kadar sahil boyunca deniz manzarası eşliğinde devam ediyor sonrasında Kuzey yönünde içerilere doğru devam ediyoruz Alınca'ya kadar tarih ve doğa bize eşlik edecek antik patika yollarda yürüyeceksiniz Faralya'ya doğru ilerlerken Ölüdeniz ve Kabak koyunu yukarıdan görme fırsatımız olacak. Likya yolu genelde inişli çıkışlı bir yol bu nedenle enerjinizi iyi değerlendirmeniz gerek bazen rampaya denk geldiğinizde her ne kadar gözünüzü korkutsa da inişler de soluklanma fırsatınız oluyor, yanınıza alacaklarınızı dengeli ayarlamalısınız ağırlık yapacak konserve tarzı yiyecekleri almanızı tavsiye etmiyorum bunun yerine enerji barları almanız daha uygun olur zaten yol üzerinde küçük köyler var buralarda insanlar hoşgörülü ve misafirperver, köylü kadınlar gözleme ve börek ikram ediyor yada çok cüzi bir ücretle satıyor çok mütevaziler sağolsunlar sizi boş geçirmiyorlar bu nedenle aç kalmazsınız çantanızı yiyecekle doldurmayın. Parkurun toplam uzunluğu 29,5 km. normal bir yürüyüşle 6 saat 45 dakika sürüyor bunu göz önünde bulundurmanızı öneririm, Kabak ile Alınca arası oldukça tırmanışlı ve zor bu nedenle yanınıza bol su almanız gerekecek yola çıkmadan önce köyde mola verdiğinizde kendimizi buna göre hazırlayıp yola çıkmanız gerekir.
Alınca dan Boğaziçi köyüne kadar deniz manzarasına yukarıdan bakma fırsatıız olacak buraya kadar inişli ve rahat bir yoldan sonra burada bir tercih yapmanız gerekebilir orman içlerine doğru devan eden yolu tercih ederseniz biraz zor olmasına rağmen fotoğraf ve video için harika manzaralar sizi bekliyor burası işaretli asıl olan Likya parkuru ama asfalt yolu tercih edenlerde var tabi eğer daha rahat olan asfalt yolu tercih etmek isterseniz sahil boyunca devam etmelisini zaten patikalar da bir noktada asfalt ile buluşuyor her iki yoldan da gitseniz haritada göreceğiniz gibi aralarında 20 dakika gibi bir fark oluşuyor tercih sizin. Boğaziçi köyünde ihtiyaç molası verip yanınıza su, enerji içecekleri, enerji bar alabilirsiniz sonrasında işaret direklerini takip ederek Sidyma antik kent kalıntılarına doğru ilerliyoruz buraya kadar gelmişken fotoğraf arşivimize güzel kareler ekliyoruz ardından işaretleri takip ederek sessiz patikalardan Bel Köy'e ulaşıyoruz burada çadır kurabilirsiniz yada hava ve mevsim şartlarına göre köy evlerinden birinde de kalabilirsiniz. Buraya kadar Alınca Belköy arası 20 km. kadar ve 5 saat sürüyor durumunuzu ve molalarınızı kendinize göre ayarlamalısınız. Daha öncede belirttiğim gibi yol boyunca yiyecek içicek temininde bir sorun yok yanınıza ağırlık fazla malzeme almamanızı öneririm, ayrıca yol üzerinde pansiyon ve konaklama imkanınız da var ben çadır kurmayı tercih ediyorum.
Bu parkur kısmında Bel Köy'den Gavuragılı'na kadar rahatça ilerliyoruz Gavurağılı inişi 1 km. kadar kayalık ve dik bu nedenle dikkatli olmalısınız, düzlüğe ulaştığınızda işaretleri takip ederek ilerleyebilirsiniz fakat burada dikkat etmeniz gereken bir konu var su kaynağı işaretleri ile parkur işaretleri birbirine karışabiliyor bu nedenle dikkatli olmalısınız. Toprak köy yolunu göreceksiniz kaptırıp yolu takip etmeyin çünkü ileriden patika orman içine girmeniz gerekiyor orman yolundan bir süre tırmanacaksınız burada harika Patara plajı manzarası sizi karşılıyor olacak. Buradan inişe başlıyor yolumuz ileride asfalt yol ile kesişecek burada işaretleri takip ederek Pydnai antik kentine ulaşıyoruz düzlükte Patara plajında denize yakın bir yerde çadır kurabilir yada burada bulunan pansiyon, bungalov evlerde konaklayabilirsiniz. Parkur uzunluğu 17,5 km. olup temponuza göre 3,5 - 4 saatte tamamlayabileceğiniz tarih, orman ve deniz'i birleştiren bir nokta.
Likya yolu işaretlerini takip ederek Letoon'a doğru ilerliyoruz haritada gördüğünüz gibi yol bir kaç kola ayrılıyor gri renkli olanlar köy yolu biz işaretleri takip edeceğiz bu nedenle burada dikkat edin işaretleri kaybetmeyin, ileride tüm yollar birleşse de amacımız işaretli Likya yolunu takip etmek. Leton antik kenti olanca heybetiyle sizi karşılıyor müze içinde gezip antik tiyatroda fotoğraf ve video çekiyoruz, Kumluova üzerinden Ksantos'a doğru devam ediyoruz dağ, bayır aştıktan sonra bu parkur rahat gelecektir. Likya uygarlığının başkenti neresidir? Tabiki de Xantos üç bin dönüm araziye kurulmuş Likya başkentidir bu nedenle görülmesi gereken ihtişamlı yapılarla süslü açık hava müzesidir, eğer burada çadır kuracaksanız yanınıza bir önceki duraklarda erzak almanızı öneririm. Parkur rahat ve keyifli ortalama 12-13 km. uzunluğuna 3 saatte tamamlanabilecek bir rota ve bence üç tarihi antik kent içinden geçtiği için mutlaka görülmesi gerekir diyebiliriz.
Parkur Çavdır üzerinden devam ediyor, Antik dönemde Likya Başkenti Xsantos'a su taşımak için inşa edilmiş su kemeri üzerinden ilerleyerek yolumuza devam ediyoruz, bu su kemeri Üzümlü köyüne kadar uzanıyor. Yol üzümlü köyüne kadar ara ara inişli çıkışlı. Üzümlü köyünde ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz market ve yemek yiyebileceğiniz lokanta bulunuyor köylüler de mütevazi ve misafirperver, Akbel istikametine doğru işaret ve tabelaları takip ediyoruz bu bölgede pansiyon ve oteller var çadır da geçen gecelerden sonra temizlenmek ve iyice dinlenmek için tercih edebilirsiniz yok ben çadır kuracağım derseniz Kalkan plajı tam size göre kumsalda diğer yerli yabancı misafirlerle burada konaklayabilirsiniz. Parkur 18 km. uzunluğunda 4 saatte yürünebilecek keyifli bir rota yol üzerinde ihtiyaçalarınızı karşılayıp bir sürü insanla tanışacaksınız.
Not: Eğer Akbel'den Patara yönüne devam etmek isterseniz yaklasık 12 km. lik bir yolunuz daha var böylece süre 7-8 saate çıkıyor ama bu yolu yürümenizi öneriyorum, burada Patara plajında çadır kurabilir yada tesislerden faydalanabilirsiniz.
Eğer tercihinizi patara istikametinden yana kullandıysanız buradan başlayan parkurda yönümüzü yeniden Kalkan'a çeviriyoruz, bir önceki yazımda belirttiğim gibi hareket ederseniz Kalkan Patara arasını git gel yapmanız gerekecek bu da 13 km. x 2=26 km demek bu nedenle Akbel'den Pataraya devam etmeniz daha mantıklı olacaktır. Delikli kemer'den Patara'ya kadar görsel ve tarih size eşlik edecek fotoğraf çekebileceğiniz fazlaca materyal var.
Patara antik kentinde konaklamak isterseniz yine pansiyon hizmetlerini değerlendirebilirsiniz dilerseniz Patara plajında çadır kurup kamp yapabilirsiniz, dönüş yolunda işaret tabelasını takip ederek geldiğiniz yola su sarnışlarının oraya çıkaracak parkur işaretlerini bazen bulmak zor olabiliyor Kate Clow derneği üyeleri gönüllülük esasına dayalı olarak zaman zaman bu işaret ve sponsor tabelaları yeniliyor parkur üzerinde temizlik yapıyorlar. Kalkan'a ulaştığınızda ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz imkanlar olacak otel, pansiyon, çamaşır yıkatma, market, yemek gibi seçenekleri ihtiyacınıza göre planlayabilirsiniz,
Kalkan'dan ayrılarak rotamızı Sarıbelen'e çeviriyoruz antik patika yolların izinden yürüyeceğiz yol tarla içlerinden düzlükten ilerliyor yanınızda outdoor tozluk olmasında fayda var iniş, çıkış yolda zaman zaman Akdeniz manzarası Gökçeören köyüne kadar bize eşlik ediyor bu nedenle keyifli bir rota yol üzerinde çoban evleri küçük köyler var işaretleri bulmak zor olabiliyor bu nedenle Gps cihazınız varsa parkuru önceden yüklemenizi öneririm yada Wikiloc da işinizi görür. Bir süre orman içinden devam eden yol sizi Phellos Antik kent kalıntılarına çıkaracak buradan aşağı Çukurbağ köyüne iniyoruz burada bungalov ve pansiyonlar bulunuyor tercihe göre çadır kamp da kurabilirsiniz. Biraz uzun olan parkur 34 km. ve bu rotayı yürümeniz bütün gününüzü alacaktır normal tempoda 8 saat sürmekte planınızı buna göre yapmanızı öneririm isterseniz parkuru iki etaba bölüp Gökçeören köyün'de konaklayıp yola ertesi gün devam edebilirsiniz.
Çukurbağ'dan yola çıkıp Kaş ilçe merkezine kadar 7 km. kadar yürüyoruz burada duş, wc, lokanta, telefon ve kamera ekipmanlarınızı şarj edebileceğiniz imkanlar mevcut süpermarket'den eksiklerinizi tamamlayabilirsniz. Kaş içerisindeki Likya yolu parkur tabelalarını takip ederek bir süre sahil boyunca yürüyoruz burada plajda deniz keyfi için mola verebilirsiniz, Yol Akdeniz manzarası eşliğinde devam ediyor çalı, diken ve kayalık bir tırmanışa başlıyoruz burada bacaklarınız, kollarınız ve cildinizi korumak için tozluk ve uzun kol kıyafet öneririm parkurun manzarası efsane Limanağzı plajında mola vermek, denize girmek için uygun sonrasında Ufakdere'ye kadar mola vermeden devam edebilirsiniz. 24 km. uzunluğundaki parkur 6 saatte yürümeniz mümkünken molalar ile tüm gününüzü iyi değerlendirerek fazla zorlanmadan keyifli bir doğa yürüyüşü yapabilirsiniz. Likya yolunda parkurlar 10 ile 30 km. aralığında değişiyor yazımızda size fikir vermek amaçlı bilgilendirmeler bulunuyor siz de kendinize göre bir plan yaparak Trekking, kamp ve tatili bir araya getirebilirsiniz. Az, Orta bir bütçeyle güzel anılar biriktirerek tatil yapmış olacaksınız,
Seraların arasından başlayan parkur sahilden ayrılarak içlere doğru ilerliyor burada Apolonia Temple kalıntılarının yanından devam ediyoruz. Orman dağ yolundan devam ediyoruz 350 metre yüksekliğe çıkılacak yolda su kaynağı bulamayabilirsiniz bu nedenle bol içme suyu (2 Lt.) almanızda fayda var. İlerledikçe seraları göreceksiniz iklimi gereği Antalya bölgesinde seracılık oldukça yaygın seraların yanından yine Akdenize döneceğiz burada Aperlai (Aperlae) antik kentinde mola vereceğiz Aperlae milattan önce 400 yıllarında kurulmuş eğer yola çıkmadan önce yolunuz üzerindeki tarihi yapılar hakkında bilgi edinirseniz daha bilinçli ve faydalı bir yürüyüş yapmış olacaksınız zira yabancı turistler bu konulara bizden daha çok hakimler. Aperlai karşısında bir yarımada tepe var Demre'ye bağlı olan Akvaryum koyu burada bulunuyor dilerseniz çadır kurup konaklayabilir Akvaryum koyu'nun tadını doyasıya çıkarabilirsiniz ancak devam ederseniz Kaleüçağız da yerleşim ve pansiyon oteller bulunuyor, burada ayrıca tekne turları da mevcut karşıda bulunan Kekova adasına ve akvaryum koyu'na tekne turları düzenleniyor buda aklınızda bulunsun. Bu parkur toplam 23 km. durumunuzu buna göre ayarlayabilirsiniz kolay orta zor arası ve 6 saatte yürünecek durumda planlamayı size bırakıyorum bütçe ve erzak, şarj ihtiyacı durumunuza göre hareket edebilirsiniz.
Akvaryum koyun da dinlendikten sonra bu parkur biraz zor Alaca dağ'a tırmanmak gerekiyor ve çıkılacak yükseklik 1750 metre, bir de parkur uzunluğu Finike'ye kadar 43 km. uzunlukta bunu da belirteyim eğer Trekking konusunda yeniyseniz Likya Yolu'nun en zor parkuru arasında bulunan Demre - Finike arasını sahil boyundan yürümenizi tavsiye ederim. (Haritada sarı renk gösterilmiştir) Parkurun ilk 20 km. si sürekli tırmanışla devam ediyor sonrasında zirvenin ardından inişe geçiliyor. Başlangıçta Myra antik kent sizi karşılıyor (Müze kartsız yola çıkmayın) burada biraz vakit geçirip tarihi kalıntılarda sosyal medya için fotoğraf video çekiyoruz ardından toprak yolu takip ederek Belören (Muskar) köyüne ulaşıyoruz Burada işaret ve tabelaları zeytin istikametini gösteriyor kaya mezarlarını göreceksiniz, buradan sonra Alakilise'ye ulaşacağız zeytin ile ala kilisa arası mesafe çok değil bu nedenle buralarda vakit geçirirken çok yorulmuyoruz sonrasında Alacadağ tırmanışı bizi bekliyor Alacadağ'a çıktığınızda gerisi kolay ancak parkurun uzunluğu nedeni ile geceye kalırsanız burada cadır atmanız gerekebilir Alakilise civarında hayvancılıkla uğraşan köylüler var onlarda size yardımcı oluyorlar eğer hava karanlığına kalacaksanız gece yürüyüşü yapmanızı pek önermem çünkü ileride yolumuza Kırkmerdiven olarak adlandırılan Papazkayası mevkisi gelecek buralar Sedir ağacı orman yolu ve işaretleri bulmak gündüz bile sıkıntı olabiliyor ayrıca taş toprak kayması riski var bu parkurda su çok önemli ona göre tedbirli olun en az 2,5 Lt. su alın enerji verecek ağırlık yapmayan bar almanız da önemli sonrasında orman içinden tatlı bir iniş ile fazla efor sarfetmeden yaylaya doğru iniyoruz buralarda yürüyüşçülere faydalı olması açısından su satış noktaları var başında bekleyen kimsenin olmaması sizi şaşırtmasın ücretleri üzerinde yazıyor ve kimse de parasını ödemeden almıyor zaten orada bir kutu kumbara bulunuyor genelde parayı ona atıyorsunuz karşılığında suyunuzu alıyorsunuz bazen bu kumbaralar olmasada buradan geçen yürüyüşçüler üzerinde fiyat yazan sulardan alıp parasını taş altına koyuyor gerçekten ihtiyaç ve çok faydalı bir hizmet, Biraz yürüyüşün ardından Belos antik kent kalıntıları bizi karşılıyor buradan antik patika yolları takip ederek Boldağ asfalt yoluna ulaşıyoruz ardından deniz seviyesine Finike'ye ulaşıyoruz. Bu rota 44 km. eğer tecrübeli doğa yürüyüşçüsü iseniz 15 saatte yürünebilir ancak hava karanlığına kalmak sorun olabilir bu nedenle parkuru iki parçaya bölerek yürümekte fayda var.
Finike Gelidonya feneri arası bir bölüm asfalt yaklaşık 30 km. ve yol üzerinde beş tane dere var bu nedenle mecburen asfalt yolu takip etmek gerekir, gözünüzün alabildiği sera ile dolu bir tarafta Akdeniz Diğer tarafta sera tarlaları Karaöz ile yol patikalara dönüyor asfaltı geride bırakıyoruz Finike Gelidonya arası yaklaşık 49 km. bu nedenle asfalt yolu araçla geçmek daha iyi olacaktır burada çalışan minübüsler var otostop da çekebilirsiniz Karagöz ile başlayan patikalarda işaretleri takip ediyoruz işaretler bizi Gelidonya fenerine ulaştırıyor yol üzerinde manzara muhteşem Türkiye'nin en uzun feneri olan ve oldukça popüler olan fener buraya gelipte görülmeden geçilmezdi, fener de fotoğraf video çekimeleri ile molanın ardından parkurumuzu Adrasan'da bitiriyoruz. Parkur 49 km. asfalt kısmı yürüyerek zaman kaybetmemek gerektiğini düşünüyorum aksi takdirde 1 gün buna yetmez. Adrasanda pansiyon ve kamping alanları mevcut dinlenmek, banyo, çamaşır yıkama, internet, yemek gibi ihtiyaçlarınızı burada karşılayabilirsiniz pansiyon ve kampingler çeşitli etkinlikler, eğlenceler de sunuyorlar. Eğer çadır kurma niyetiniz varsa biraz yürüyerek sahile inebilir burada deniz kenarında diğer yürüyüşçüler ve turistlerle zaman geçirmeyi seçebilirsiniz. Yoğun sezonlarda tur şirketleri toplu rezervasyon yaptığı için her zaman yer bulmak mümkün olmayabilir ona göre durumunuzu ayarlamanızda fayda var.
Adrasandan başladığımız parkurun ilk 3 km. si asfalt yoldan devam ediyor sonrasında işaretleri göreceksiniz yol sağdaki patikaya girecek bir süre dere yatağınada ilerledikten sonra sedir ağaçlerı arasında önce sola sonra sağa tepe yönüne U çizerek tepeye doğru 700 metre yüksekliğe tırmanmanız gerekecek zirvede harika bir Akdeniz manzarası sizi bekliyor Sazak koyunu izleyip dinlendikten sonra hafif eğimli orman içinden Olympos Antik kent kalıntılarına ulaşacaksınız burada müze kartınızla gezip fotoğraf video çektikten sonra Çıralı sahiline iniyoruz çadır kampı yapabileceğiniz müsait yerler var dilerseniz Çıralı'da pansiyon ve butik otellerden de faydalanabilirsiniz tüm ihtiyaçlarınızı burada karşılamanız mümkün. Parkur uzunluğu 17 km. olup kaybolma ve işaret aramaları da sayarsak 6 saatte tamamlanabilir orta zorlukta keyifli bir patika molaları uzatarak doğada biraz daha vakit geçirmenizi tavsiye ederim.
Çıralı'dan ayrılmadan önce burada deniz, duş imkanlarından faydalanmanızı ve eksiklerinizi tamamlamanızı öneririm. Çıralı içlerinden tepe eteklerinden devam eden yol patika yola ulaşana kadar rahat devam ediyor sonrasında karşımıza Olympo'un sönmeyen ateşi Yanartaş doğal yaşam parkı çıkıyor burası özel şirkete kiralanmış giriş ücretli bilginiz olsun, 2500 yıldır yanmaya devam eden kayalar arasından çıkan gaz kaynağı görülmeye değer belki ilerleyen zamanlarda bir daha görme fırsatımız olmaz çünkü daha önce burada petrol, doğalgaz bulma umuduyla sondaj çalışması yapılmış sonrasında gazın yer değiştirmesi ile sondaj durdurularak proje iptal edilmiş. Neyse yanartaş'dan ayrılıp biraz dik patikalardan tepeye doğru tırmanıyoruz sonrasında molaverip kısa bir soluklanmaya fırsat verecek düzlüğe ulaşacaksınız buradan Ulupınar'a tatlı bir iniş var orman içlerinden patika ve işaretleri takip ediyoruz karşıda asfalt yol görünüyor, Ulupınar'a ulaştığınızda yemek yiyebileceğiniz yerler mevcut değerlendirebilirsiniz. Buraya kadar 12 km. yol geldik Ulupınardan ayrılıp asfalt yolun karşısından Beycik yönüne patikalara giriyoruz kalan yolumuz 10 km. kadar önce Beycik köyüne ulaşıyoruz biraz daha yürüyerek de yukarı Beycik'e geliyoruz burada market ve pansiyon işletmeleri mevcut duruma göre çadır yada pansiyon tercih edebilirsiniz. Yukarı Beycik'e çıkmamızdaki amaç manzarası güzel deniz görüyor bu nedenle tavsiye ederim. Deniz seviyesinden 850 metre yükseğe çıkacaksınız orta eğimli sürekli tırmanış 22 km.uzunlukta fazla mola vermeden 6 saat sürer, buna göre hareket etmenizde fayda var.
Bu parkuru iki etapta yürümeniz gerekiyor 45 km. uzun bir rota olduğu için Gedelme köyünde kamp yaparak ertesi gün devam etmeniz gerekecek. Beycik köyünden başlayan yürüyüşün ilk 6 km. si oldukça zor bir tırmanışla geçiyor kayalık çorak bir dağ olan Tahtalı dağı eteklerinde olman içi patikalarda ilerliyoruz işaretleri bulmakta zorlanabilirsiniz bu nedenle yavaş ve dikkatli hareket edeceksiniz. Tahtalı dağı eteklerinde 1800 metreye çıktıktan sonra patikalardan Gedelme Köyüne doğru 15 km. iniş yolu başlıyor yol üzerinde pansiyon mevcut ancak hedefimiz Gedelme köyüne ulaşarak yolu yarılamak olduğu için devam ediyoruz, Gedelme'ye ulaştığınızda burada pansiyon, konaklama yemek ve market ihtiyaçlarınızı karşılayacak tesisler var telefon ve kamera ekipmanlarını şarj ediyoruz marketin yanındaki kamp alanında çadır kurup günü sonlandırıyoruz. Ertesi sabah çadırımızı toparlayıp kahvaltıdan sonra yola koyuluyoruz Likya yolu patikalarına girip işaretleri takip ederek devam edeiyoruz bundan sonra yolumuz inişli çıkışlı patikalardan oluşuyor parkurun 30 uncu km. sinde bungalov evler ve baraka pansiyonlar var burayı geçtikten sonra sağa doğru dere yatağına doğru iniyor yol üzerinde küçük şelaleler ve suyun akışıyla aşınıp şekillenmiş kayalıkları göreceksiniz Göynük kanyonuna ulaştığınızda burada kamp yapabilirsiniz ancak buranın işletmesi özel şirkete ait olduğu için çadırınızı işletme dışında kurmanızı istiyorlar tabi onlar da haklı sizin sorumluluğunuzu almak istemezler, bu işletmede karnınızı doyurabileceğiniz seçenekler çok ihtiyaç molası sonrası çadır kurup günün yorgunluğunu atıyoruz. Toplam parkur 45 km. yukarıda bahsettiğim gibi hareket edip Gedelme'de konaklayıp parkuru 2'ye bölerseniz çok zorlanmadan rotayı tamamlamanız mümkün gece yürüyüşünü pek tavsiye etmiyoruz telefon ve internete güvenmeyin zaman zaman sıfır çektiği yerler var sizi zora sokabilir. Eğer imkanınız varsa Garmin el tipi GPS gihazı almanızı öneririm ekonomik olan etrex modellerini değerlendirebilirsiniz imkanınız varsa dağa iyi bişey bakabilirsiniz bunların barometreli olan, olmayan modelleri var seçim yaparken dikkat edin, Yanınızda mutlaka telsiz olsun Trekking yapanlar zaten konuya hakimdir güvenlik kuralları gereği acil durumlarda telefonun çekmediği yerlerde hayat kurtarabiliyor ve mutlaka yola cıkmadan nerede olduğunuzu ve nereye gittiğinizi, istikametinizi açıkça yazdığınız bilgilendirmeyi bir kaç yakınınızla paylaşın bunlar temel kurallardır.
Göynükten başladığımız yürüyüşe işaretleri takip ederek patika yollardan devam ediyoruz, Kopuk Tepe ve Delikli Tepe arasındaki vadiden tırmanmaya başlıyoruz ilk 8 km. bu şekilde yükseliyor yol üstünde su kaynakları olsada tedbirli olmanızda fayda var burada çok ihtiyacınız olacak, sonrasında Sarı Çınar düzlüğü bizi karşılıyor orman içinde düz bir alan burada mola veriyoruz eğer farklı rotalardan bu noktaya gelecekseniz burası kamp yapmak için uygun bir alan etrafınızdaki ağaçlarda orman yangını izlerini görmeniz mümkün bu nedenle dikkatli olmanız lazım. Sarı Çınar düzlüğü bin metre rakım da bulunuyor bundan sonra zirveye kadar bizi dik zor bir yol bekliyor yaklaşık 1450 metre irtifaya tırmanacağız buna göre hareket etmenizde fayda var. Manzara tüm yorgunluğumuzu gideriyor düzlüklerde ve zirvede Akdeniz manzarası eşliğinde soluklanmak keyifli. Dayısı geçidinden sonra Elmayanı yaylasına ulaşıyoruz burada yayla köy evleri mevcut su vs. bir ihtiyacınız varsa burada mola verebilirsiniz, bundan sonra Likya Yolu kıvrıla kıvrıla inişe devam ediyor bir süre sonra orman içinden ilerleyen patikaların yerini köy yolu alıyor ve Hisarçandır köyüne ulaşıyoruz, eskiden Likya yolunun sıfır noktası tabelası burada bulunuyordu Antalya istikametinden başlangıç, Muğla istikametinden başlayanlar için de bitiş noktası Hisarçandır'dı zamanla yapılan parkur çalışmaları ile bu sıfır noktası Geyikbayırı olarak belirlendi.Toplam parkur 21 km. olup 5 saatte yürünebilecek rota molalar ve sarp yokuşlar nedeniyle 9 saati buluyor.
Hisarçandır köyünden ayrılarak Geyikbayırı rotasını takip ediyoruz ilk 5 km. yol laylay rahat iniş ile geçiyor, kıvrılarak inen patikalardan dere yatağına iniyoruz dereden karşıya geçip zigzag çizen yollardan tırmanmaya başlıyoruz. Dokuzuncu km. de Çitdibi köyü asfat yol karşımıza çıkıyor Typalia antik kent kalıntıları burada, bundan sonrası biraz efor sarfetmemiz gerekiyor 1400 metre irtifaya dağ eteklerinden orman içlerindeki patika ve işaretleri takip ederek tırmanıyoruz, oldukça sarp ve yorucu zirvede mola verip dinleniyoruz manzara keyfini çıkarılıyoruz, bu parkurda su önemli ama dere yatakları işimizi görüyor. Karabel geçidini aştıktan sonrası kolay yolumuzun üzerinde kaya tırmanışı yapılan dik kayalık yamaçları göreceksiniz ayrıca Geyikbayırı mevkinde karşımıza Trebenna antik Likya kenti çıkıyor Roma dönemi lahit mezarlar var şunu düşünmeden edemiyor insan "Likyalılar neden bu kadar sarp yerlere şehir kurmuşlar acaba?" belki o dönem deniz daha yüksekti belkide o dönemde korsan gemilerinden gelen saldırılardan korunmak için olabilir miydi? Orman içi patikalardan asfalt yola ulaştığınızda Antalya'dan Fethiye'ye Likya yolu (Lycian way from Antalya to Fethiye) yazan tabelayı göreceksiniz buradan sola yukarı dönerseniz Geyikbayırı köyüne gidebilirsiniz veya denize doğru sağa iniş yolu takip ederseniz de Akdamlar istikametinden Antalya Konyaaltı sahile iniyorsunuz.Toplam parkur 26.5 km. 10 km lik bölümü orta üstü zor diyebiliriz Geyikbayırı'nda kamp yapabilir pansiyon ve ihtiyaç molası verebilirsiniz dlerseniz buradan geçen minübüs veya araçlarla otostop ile Konyaaltına inebilirsiniz.
Doğa Yürüyüşü Sırt Çantası
Konaklamalı ve çadır kampı yaparak yürümeyi planlıyorsanız çadır, mat, uyku tulumu, yemek için gerekli ekipmanları almalısınız Likya yolu parkurları içinde küçük köyler ve marketler pansiyonlar falan bulunuyor buralardan yemek için malzeme temiz edebilirsiniz bu nedenle sıcakta bozulacak yiyecek almayın enerji verecek kuruyemiş yada enerji barı alabilirsiniz. Online ürünleri "Buradan" inceleyebilirsiniz.
Yukarıda hem yol hem de konaklama ile ilgili bilgiler vermeye çalıştım yola çıkmadan önce çadır kampı yapabileceğiniz yerleri planlamanızda fayda var.Kamp yapacaklar çadır uyku tulumu ile başlayan listeye aşağıdan ihtiyaçlarına göre diğer malzemeleri alabilir.
Su matarası termos ( 3 litre içme suyu taşımanızda fayda var en çok ihtiyacınız olacak şey su )
Kaymayan bileği kapatan ayakkabı
Bilek ile diz arasını kapatacak tozluk
Rahat ve dayanıklı uzun pantolon ve şort (Benim tercihim dizden fermuarlı yürüyüş pantolonu çünkü fermuar kısmından alt parçayı ayırıp şort olarak kullanabilirsin dayanıklı ve rahattır)
Terlik ayak bakımı yaparken lazım olacak
Yedek iç çamaşırları
Yeteri kadar çorap (Kalınve naylon olmayan çabuk kuruyan tercih edilmeli yıkayıp kuruyana kadar yedek olanı sizi idare etmeli)
Yazlık uzun kollu sweet(ihtiyaç duyarsanız isteğe bağlı)
Havlu (Kamp için satılan ince hafif olanlardan)
Mayo
İlk yardım malzemesi
Panzehir (Olmaz ama yinede böcek sokmasına karşı tedbir, çünkü doğada olacaksın)
Sinek Losyonu
Güneş gözlüğü
Güneş Kremi
Fener veya kafa lambası
Pil
Powerbank
Çakı
Ateş başlatıcı veya çakmak
Sabun
Şampuan
Mendil,peçete,ıslak mendil
Diş fırçası ve kişisel bakım hijyen malzemesi
Çöp poşeti (Doğaya çöp bırakmıyoruz)
Varsa el GPS cihazı, telsiz ve harita
Bölgenin deniz seviyesinde kıyı şeridinde olması ve yüksek nem oranı sebebiyle yaz aylarında Likya Yolu Yürüyüş planı yapmanızı asla önermiyorum (Afrikalı iseniz orasını bilmem tabi) Likya yolunda yürümek için en uygun ideal zaman Nisan sonu Mayıs ve Haziran ayı ortasına kadar olan mevsim. Sonbahar ve kış döneminde Ekim, Kasım, Aralık ayı ortasına kadar olan dönemler uygundur. Asla yaz ayında bu işe kalkışmayın özellikle de Temmuz ve Ağustor ayında aklınızdan bile geçirmeyin.
Sabah erken saatlerde yürüyüşe başlarsanız iyi olur hem epey yol gidersiniz hemde gezilecek yerlerde öğlen sıcağına kalmamış olursunuz.
Sabah saat 06:30 ile 10:00 arasında akşam ise 16:00 ile 20:00 saatleri arasında yürümenizi tavsiye ederim arada kalan öğlen saatini dinlenerek ve yemek için geçirmenizde fayda var.
Not: Likya Yolu parkurları hakkında kullanabileceğiniz harita ve GPS verilerini ayrı ayrı "buradan" indirilebilirsiniz veya ister el terminaline isterseniz de cep telefonunuza yükleyip internetsiz kullanabileceksiniz. Ayrıca Wikiloc kullanıcıları için de rotayı takip edebilecekleri linkleri ekledim kendinize uygun rotayı kullanabilirsiniz.
Buraya kadar dostlar, size Likya Yolu hakkında herkesin yola çıkmadan önce araştırdığı, bilmesi gerekenleri, merak ettiği konuları ele almaya çalıştım. Keyifli bir tatil, doğa yürüyüşü geçirmenizi dilerim yolunuz açık olsun ayağınıza taş değmesin.